Öykü A.
Siyonist varlığın Suriye’ye yönelik kirli savaştaki rolünün iyice ayyuka çıktığı, varlığın neredeyse her hafta düzenlediği Suriye saldırılarında Suriye Hava Kuvvetlerinin askerlerinin şehit olduğu, varoluş amacı işgalle sınırlarını genişleterek Arap halkına nefes alacak yer bırakmamak olan Siyonist varlığın yalnızca “bizden çok uzaktaki” Filistinlilerin sorunu olduğu algısının yayılmaya çalışıldığı ve dahi Siyonizm’in çeşitli kılıklarda hatta bazen kılık değiştirme gereği duymadan coğrafyamızın, topluluğumuzun her yanına sızmaya çalıştığı bugünlerde Ghassan Cedid’i hatırlamak büyük bir önem taşıyor. Ghassan Cedid’in anısı tüm ihtişamıyla bugün bize Sykes-Picot sınırlarının geçersizliğini hatırlatıyor.
Ghassan Cedid, 1920’de Lazkiye’nin güneydoğusunda, Alevi dağlarında yer alan Dweir Baabda köyünde, orta halli bir ailede dünyaya geldi. Humus Askeri Akademisinden mezun oldu. Önce Fransız sonra Suriye ordusunda görev yaptı. En dikkat çeken başarılarından biri de 1945’te Suriye’de Fransız işgaline karşı gerçekleşen isyan sürecinde Fransız askeri kışlalarından biri üzerinde Suriye bayrağı dalgalandırmasıdır.
Ghassan Cedid, 1948’de Humus Askeri Akademisindeki görevinden istifa etti ve gayrimeşru biçimde kuruluşunu ilan eden Siyonist varlık ile savaşmak üzere Filistin’deki Arap Kurtuluş Ordusuna katıldı.
Ghassan Cedid, 120 askerden oluşan Alevi taburunu büyük bir başarıyla yönetti. Cedid, askerlerine Ürdün Ordusu formaları giydirerek iki yanının da İngiliz ve Siyonist askeri kamplarıyla kuşatıldığı rotada Cenin’i ve ardından Hayfa’yı geçti; Ramallah yakınlarındaki El-Tire’ye vardı. Alevi taburu, burada bir İngiliz kampını kuşatarak silah ve mühimmatlarını ele geçirdi.
Eylül 1948’de Ghassan Cedid, Arap Kurtuluş Ordusu lideri Fevzi Kavukçu’ya bugün işgal altındaki Filistin’in kuzeyinde, Güney Lübnan sınırında yer alan Safed şehrinin Marus bölgesinde konuşlanmış bulunan Alevi taburu için silah ve mühimmat desteği isteyen pek çok telgraf yolluyordu; Siyonist varlığın Alevi taburuna saldırıları yoğunlaşmıştı. Fevzi Kavukçu, bu talebi Suriye Genelkurmay Başkanı Hüsnü Zaim’e iletti. Hüsnü Zaim, Kavukçu’ya kendisiyle beraber Şam’a gelmesini, orada siyasileri silah ve mühimmat desteği için ikna edebileceklerini söyledi. İkili, 13 Eylül 1948’de Şam Cumhurbaşkanlığı sarayında Cumhurbaşkanı Şükrü Kuvvetli, Savunma Bakanı Cemil Merdam (Bey) ve Lübnan Başbakanı Riyad Sulh ile bir toplantı gerçekleştirdi. Şükrü Kuvvetli, silah ve mühimmat desteği talebine “Ne yapıyorsunuz, Yahudileri kışkırtmayın! Bizi boynumuzdan tutuyorlar, görmüyor musunuz? Marus’tan çekilseniz daha iyi olur!” yanıtını verdi. Fevzi Kavukçu sonraları o günden “Beni asıl rahatsız eden silah ve mühimmat meselesi değil, baştakilerin zihniyetiydi,” diye bahsedecekti.
Savaşta gösterdiği başarılardan ötürü savaş sonrasında Yarbay rütbesine terfi eden Cedid ayrıca BM Suriye temsilci heyeti askeri müsteşarlığı görevini aldı. 1954’te Humus Askeri Yedek Kuvvetler Okulu komutanlığı, yine aynı yıl Suriye Sosyal Milliyetçi Partisi Savunma Başkanlığı görevlerini üstlendi. 1954 sonlarında Ghassan Cedid ve birkaç arkadaşı keyfi olarak ordudan ihraç edildi.
22 Nisan 1955’te, Şam’da bir futbol maçı esnasında Baas Partisinden Yarbay Adnan Maliki’nin öldürülmesi, Suriye Sosyal Milliyetçi Partisine yönelik birçok suçlamaya neden oldu; Ghassan Cedid hızlıca 10 yıl hapse mahkum edildi ve ailesiyle birlikte Lübnan’a yerleşti. Burada George Khoury müstearını kullanan Cedid, Suriye Sosyal Milliyetçi Partisi genel başkanı George Abdulmesih’in özel danışmanlığı ve Suriye Sosyal Milliyetçi Partisine ait Lübnan Gazetecilik Ajansının denetlenmesi görevlerini üstlendi. Bu süreçte pek çok gazete ve dergide Siyonizm’in zararları ve “İsrail”in bölgedeki en tehlikeli unsur olduğuna dair makaleler yazdı.
19 Şubat 1957 günü, öğleden sonra saat 3 civarında Lübnan Gazetecilik Ajansı binası önünde İzzet Sha’at adlı bir askeri istihbarat görevlisi tarafından şehit edildi. Cedid’in cenaze törenine Lübnan ve Suriye’den 50 bini aşkın kişi katıldı. Beyrut Amerikan Üniversitesi hastanesinden başlayan cenaze alayı, Cedid’in defnedildiği Başura mezarlığına kadar yürüdü.
Kaynaklar:
https://www.alazmenah.com/?page=show_det&id=50486&category_id=14
https://www.ssnp.info/?article=71666
http://www.syrianhistory.com/en/photos/4447
“The Commander: Fawzi al-Qawuqji and the Fight for Arab Independence,” Laila Parsons, 244 ve 245. sayfalar.
Arapça kaynakların çevirisi: https://twitter.com/SSNPNews