İngiltere’nin Londra ve Almanya’nın Mannheim kentlerinde Râs is-Seni kutlamaları yapıldı.
Londra’dan Ehlen’e bildiren Mithat Mansur, “İngiltere’deki Ahalina Topluluğu, Râs is-Seni’yi bu yıl Londra da kalabalık bir katılımla coşkuyla kutladı” dedi. Mithat Mansur, kutlamaları şu sözlerle anlattı: “Londra’da, bu çapta ve formatta ilk defa yapılan Râs is-Seni’ye gençlerin ilgi göstermesi geleceğe dair umudumuzu güçlendirdi. Londra ve çevresin de Ahalimizin sayısının azımsanmayacak bir düzeyde olduğunu görmüş olduk. Geleneksel yemeklerimizin ortaklaşa hazırlanıp paylaşıldığı etkinlikte; Prof. Dr. Mehmet Uğur yaptığı konuşmada 6 Şubat felaketinden sonra Arap Alevi toplumun kültürel mirasının korunması ve yaşatılmasının önemine değindi. İngiltere’deki Arap Alevilerinin “Friends of Antioch” adıyla bir dernek kurma hazırlığının başladığı müjdesi de verildi. Ayrıca, etkinlikte katılımcıların ahalimizin ortak sesi olan EHLEN dergisiyle tanışması ve dergiye gösterdikleri ilgi bizleri son derece mutlu etti.”
Almanya’da Mannheim Râs is-Seni İnisiyatifi, kentte yapılan kutlamayı ve buluşmayı şu şekilde özetledi:
“Geçtiğimiz yıl Mannheim ve çevresinde yaşayan Antakya/ Adana ve Mersin’den Arap Alevi ve Arap Hristiyan dostların katılımıyla ilk Râs is-Seni buluşması yapılmıştı. Bu yıl da Mannheim Râs is-Seni İnisiyatifi olarak 13 Ocak’ta 2. Râs is-Seni buluşmasını gerçekleştirdik. Bu yılki buluşmada ebetteki 6 ve 20 Şubat depremlerinin yarattığı yıkım ve deprem bölgelerinin kendi kaderlerine terk edilmesi meselesi nedeniyle katılan herkesin yüreğinde keder ve yüzünde hüzünlü bir ifade vardı. Ancak, Leyla Uyar’ın açılış konuşması, “küllerimizde yeniden doğacağız” diyen Hakan Mertcan’ın umut verici sunumu ile birlikte var olabilmek için içe kapanıp yas tutmanın ötesinde direnmenin, ortaklaşmanın önemi; kentlerimizi yeniden kurmak için dayanışmaya ve mücadeleye devam etmekten başka seçeneğin olmadığı vurgulandı. Zeynep Başaran’ın Arapça şarkılarıyla birlikte umutlar biraz daha arttı; dirençli şiirler okundu. Günün ritüeline uygun geleneksel yemeklerimizi de paylaşarak bir sonraki Râs is-Seni’de buluşmak üzere “kill ʕâm w intu b-xêr” diyerek vedalaştık.”