‘Alevilere Yönelik Soykırımlarla Yüzleşme ve Direniş Hafızası’ Çalıştayı Gerçekleştirildi

18 Mayıs 2025 tarihinde, Almanya’nın Köln şehrinde, “Suriye ve Ötesi: Alevilere Yönelik Soykırımlarla Yüzleşme ve Direniş Hafızası” Çalıştayı gerçekleştirildi.

Avrupa’daki Alevi kurumlarının çağrısıyla düzenlenen “Suriye ve Ötesi: Alevilere Yönelik Soykırımlarla Yüzleşme ve Direniş Hafızası” başlıklı çalıştay, Alevilere yönelik tarihsel ve güncel baskılarla yüzleşmeyi, tanıklıkları kayıt altına almayı ve uluslararası toplumu harekete geçirmeyi amaçlayan önemli bir platform olarak gerçekleşti.

Çalıştayda, özellikle Suriye’de son aylarda artan Selefi grupların saldırıları ile Türkiye’de yaşanan tarihsel katliamlar (Koçgiri, Dersim, Maraş, Çorum, Sivas) arasında yapısal bir devamlılık bulunduğuna dikkat çekildi. Bu saldırıların, Alevilere karşı sürdürülen sistematik baskı ve ayrımcılık politikalarının bir sonucu olarak “soykırım niteliği” taşıdığı vurgulandı.

Öne Çıkan Öneriler:

Ortak İzleme ve Belgeleme Merkezi kurulması: Suriye ve Türkiye’deki Alevilere yönelik suçların sistematik biçimde izlenmesi, belgelenmesi ve arşivlenmesi.

Alevi Strateji Enstitüsü oluşturulması: Uluslararası kamuoyunu bilgilendirecek raporlar, stratejiler ve siyasi baskı mekanizmaları geliştirilmesi.

Hukuk ve Davalar Birimi kurulması: Evrensel yargı ilkeleri doğrultusunda delil dosyalarının hazırlanması, uluslararası mahkemelere başvurular yapılması.

Zincir-i Delil Protokolü uygulanması: Tanıklıklar ve belgelerin mahkemece geçerli şekilde arşivlenmesi.

Dünya Aleviler Birliği Kongresi çağrısı: Tüm dünya Alevilerinin bir araya gelerek küresel bir mücadele ağı oluşturması.

Çalıştay sonuç bildirgesinde, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi başta olmak üzere tüm uluslararası kurumlara, Alevilere yönelik saldırıların durdurulması ve inanç özgürlüğünün güvence altına alınması için acil eylem çağrısı yapıldı.

Avrupa’daki Alevi kurumları, tarihsel sorumlulukla hareket ederek bu saldırıların görünür kılınması, belgelenmesi ve hukuki karşılık bulması için mücadeleyi büyütme kararlılığını yineledi. asagiya da duzenleyen kurumlari ekleriz.

&&&&

Suriye ve Ötesi: Alevilere Yönelik Soykırımlarla Yüzleşme ve Direniş Hafızası Çalıştayı

SONUÇ BİLDİRGESİ

Avrupa’daki Alevi kurumları olarak, özellikle Suriye’de ve Türkiye’de Alevilere yönelik sistematik baskı, ayrımcılık ve şiddet politikalarını en sert biçimde kınıyoruz. Geçmişte olduğu gibi son yıllarda da birçok şehirde katliamlar yaşanmış; bugün ise Suriye’de bu saldırılar soykırım boyutuna ulaşmıştır. Katliam ve soykırım suçları, bölgedeki köklü dini ve siyasi ayrımcılığın açık göstergesidir. Bu nedenle etnik kimliğimiz ve inancımız ne olursa olsun birlikte karşı durmalıyız.

Aleviler tarih boyunca otoriter rejimlerin, milliyetçi hareketlerin ve radikal dinci grupların hedefi hâline gelmiştir. Koçgiri, Dersim (1937-38), Maraş, Çorum, Sivas katliamları ve günümüzde Suriye’nin çeşitli bölgelerinde devam eden saldırılar, sessiz kalınamayacak yapısal bir soykırım zincirini oluşturmaktadır.

Özellikle Suriye’deki Alevi topluluklarına yönelik son beş aydır Selefi silahlı gruplar tarafından yoğunlaşan tehdit ve saldırılar büyük endişe yaratmaktadır. Bu tehditlere uluslararası düzeyde kararlılıkla karşı konulmalıdır.

Avrupa medyası, parlamentoları ve sivil toplumu bilinçlendirilerek güçlü bir kamuoyu baskısı yaratılmalı; Avrupa’daki resmî temaslarda Suriye makamlarına Alevilerin korunmasına dair net mesajlar iletilmelidir.

Suriye’de Alevilere yönelik son dönemde işlenen suçlar kapsamlı biçimde araştırılmalı ve bulgular uluslararası kamuoyuna açıklanmalıdır. Hedefimiz, Suriye’de yaşayan Alevi, Kürt, Arap, Türkmen, Dürzi, Hristiyan, İsmaililer gibi farklı dini ve etnik topluluklar arasında barış temelinde birlikte yaşamı geliştirecek politikaları güçlendirmektir.

Türkiye’de ise Koçgiri, Dersim, Maraş, Çorum, Sivas katliamları ile Alevi Soykırımının şeffaf biçimde aydınlatılması ve toplumsal yüzleşme sürecinin başlatılması zorunludur. Tüm etnik ve dini azınlıkların eşit haklara sahip olacağı kapsamlı bir demokratikleşme süreci, kalıcı barışın ön koşuludur.

Bu tarihsel sorumluluğun bilinciyle, Avrupa’daki Alevi kurumları olarak Suriye ve Türkiye’de Alevilere yönelik soykırım niteliğindeki saldırıların ve inanca dayalı baskıların belgelenmesi, görünür kılınması ve uluslararası alanda karşılık bulması amacıyla taleplerimizi açıkça beyan ediyoruz:

1. Ortak İzleme ve Belgeleme Merkezi kurulmalıdır.

Merkez, güncel olarak özellikle Suriye ve Türkiye’deki Alevilere yönelik suçları sistematik olarak izlemeli, belgeleri arşivlemeli ve hakikat temelli bir bellek oluşturmalıdır.

2. Bilgi, belge ve tanıklıklar düzenli biçimde toplanmalıdır.

Bu materyaller yalnızca tarihi kayıt değil; aynı zamanda uluslararası hukuka başvurular, soykırımın tanınması ve faillerin yargılanması için dayanak oluşturmalıdır.

3. Avrupa kamuoyu bilinçlendirilmelidir.

Alevilere yönelik baskıların küresel bir insan hakları sorunu olduğu anlatılmalı; kampanyalar, konferanslar ve lobicilik faaliyetleriyle siyasi gündeme taşınmalıdır. Suriye’deki Alevi Soykırımının dünyaya etkin bir şekilde duyurulabilmesi için acilen bir Alevi Strateji Enstitüsü, (düşünce grubu, think tank) kurulmalıdır.

4. Merkez tarafından hazırlanan raporlar düzenli yayımlanmalıdır

Bu raporlar Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi, Birleşmiş Milletler ve insan hakları örgütlerine sunularak siyasi baskı aracı hâline getirilecektir.

5. Uluslararası Kurumlara Açık Çağrımız

Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi başta olmak üzere tüm uluslararası kurumları, Alevilere yönelik saldırıların durdurulması ve inanç özgürlüğünün güvence altına alınması için derhal harekete geçmeye çağırıyoruz.

6. Hukuki Takip ve Dava Stratejileri

Ayrıca saldırıların durdurulması, inanç özgürlüğünün güvence altına alınması ve soykırımın önlenmesi için diplomatik girişimler, bağımsız incelemeler ve hukuki süreçler başlatılmalıdır.

• Hukuk ve Davalar Birimi kurulmalıdır.

Bu birim, Suriye ve Türkiye’deki saldırılarla ilgili evrensel yargı başvurularını hazırlayacak, delil dosyalarını ulusal ve uluslararası mahkemelere sunacaktır. (Örneğin Koblenz davası emsal alınacaktır.)

• Zincir-i Delil Protokolü uygulanacaktır.

Tanık ifadeleri, görsel materyaller ve diğer belgeler; mahkemelerin kabul edeceği saklama–aktar–doğrulama zincirine uygun biçimde arşivlenecektir.

• Uluslararası iş birliği ağı oluşturulacaktır.

Sivil toplum kuruluşları, barolar, insan hakları örgütleri ve akademisyenlerle koordineli çalışılarak delil toplama ve başvuru dosyalarının ortak hazırlanması sağlanacaktır.

7. Dünya Aleviler Birliği Kongresi Çağrısı

Geldiğimiz süreçte, 72 milletin birliği öğretisiyle dünyanın her yerindeki ezilen halk ve inançlarla birlikte zulümlere karşı birlikte hareket etmek artık erteleyemeyeceğiz bir sorumluluk olarak karşımızdadır. Bu vesile ile öncelikle tüm dünyadaki Alevilerin bir araya gelmesi için Dünya Aleviler Birliği gibi bir yapının oluşumu amacıyla acil kongre çağrısında bulunuyoruz.

Bizi yok etmeye, bölmeye çalışanlara inat, dayanışmamızı büyütecek; tarihsel sorumluluğumuzla umudu yeşertecek ve Avrupa’daki ile dünyadaki dostlarımızla birlikte insanlık için mücadele edeceğiz. Geçmişin acılarını unutmadan, geleceğin sorumluluğuyla birlikte hareket edeceğiz.

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu

Avrupa Arap Alevileri Federasyonu

Demokratik Alevi Federasyonu

Dersim Tarih ve Kültür Merkezi

18 Mayıs 2025 – Köln