Home Güncel Uluslararası Af Örgütü: Suriye’de Alevi Kadın ve Kız Çocuklarının Kaçırılmasına Son Verilmeli,...

Uluslararası Af Örgütü: Suriye’de Alevi Kadın ve Kız Çocuklarının Kaçırılmasına Son Verilmeli, Sorumlular Yargılanmalı

Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), Suriye hükümetine cinsiyete dayalı şiddeti önlemek ve kaçırılan Alevi kadınlar ile kız çocuklarına dair tüm vakaları derhal, kapsamlı ve tarafsız biçimde soruşturmak çağrısında bulundu. Örgüt, faillerin cezalandırılması gerektiğini vurguladı.

Şubat 2025’ten bu yana, Af Örgütü, Lazkiye, Tartus, Humus ve Hama illerinde kimliği belirsiz kişiler tarafından en az 36 Alevi kadın ve kız çocuğunun kaçırıldığına dair güvenilir raporlar aldı. Bu vakalardan beşi kadın, üçü ise 18 yaş altı kız çocukları olmak üzere toplam sekiz olay örgüt tarafından ayrıntılı şekilde belgelenmiş durumda.

Bu sekiz vakadan yalnızca birinde polis ve güvenlik yetkilileri etkili bir soruşturma yürütürken, diğerlerinde yetkililer ne mağdurların akıbeti ne de nerede olduklarına dair bilgi sundu. 22 Temmuz’da Devlet Başkanı El-Şara tarafından sahil bölgesindeki katliamları soruşturmak üzere kurulan komite, kadın ve kız çocuklarına dair herhangi bir kaçırılma raporu almadığını duyurdu.

Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard şu açıklamada bulundu:
“Yetkililer, ‘tüm Suriyeliler için bir Suriye’ inşa etme sözü verirken, kadın ve kız çocuklarının kaçırılmasını, fiziksel şiddeti, zorla evlendirmeyi ve muhtemel insan kaçakçılığını önlemekte başarısız oldu. Daha önce katliamlarla sarsılmış Alevi toplumu şimdi bu yeni kaçırılma dalgası ile derinden yaralandı. Kadınlar dışarı çıkmaya, yalnız yürümeye korkuyor.”

Belgelenen tüm sekiz vakada, aileler polis veya güvenlik güçlerine başvurarak yakınlarının kaçırıldığını bildirdi. Ancak dört vakada ailelerin sunduğu yeni kanıtlar görmezden gelindi ya da hiç dikkate alınmadı. Aileler, soruşturmaların gidişatına dair herhangi bir güncelleme alamadı. İki vakada ise polis, kaçırılma olayları için aileleri suçladı.

Bir vakada, kaçıran kişi aileye, işkence gördüğü belli olan kadının bir fotoğrafını gönderdi. İki ayrı vakada ise ailelerden 10.000 ila 14.000 dolar arası fidye talep edildi. Sadece bir aile fidyeyi ödeyebildi ancak kadının serbest bırakılmadığı bildirildi. Üç vakada kaçırılan kadın ya da kız çocuğu, büyük olasılıkla zorla evlendirildi.

Af Örgütü ile konuşan birçok kişi, özellikle Alevi toplumu mensubu kadınların ama aynı zamanda bölgedeki diğer kadınların da artık okula, üniversiteye ya da işe gitmek için evlerinden çıkmaktan korktuklarını anlattı.

Suriye sahil bölgesini yakın zamanda ziyaret eden bir aktivist şu ifadeyi kullandı: “Tüm kadınlar tetikte. Tek başımıza taksiye binemeyiz, yürüyemeyiz, hiçbir şeyi korkmadan yapamayız. Alevi olmamama rağmen ailem kaçırma haberlerine önce inanmadı ama yine de bana yalnız dışarı çıkmamam gerektiğini söylediler.”

Amnesty, kaçırılan sekiz kadın ve kız çocuğunun yakınlarıyla görüşerek raporunu hazırladı. Bu vakalardan dört aile, kendilerini arayan kişilerin Suriye dışından – Irak, BAE ve Türkiye gibi ülkelerden – aradığını belirtti. Bu aramalar fidye istemek ya da aileleri tehdit etmek amacı taşıyordu.

Sekiz mağdurdan sadece ikisi ailelerine dönebildi. Hiçbir vaka ile ilgili tutuklama, suçlama ya da yargılama yapılmadığı bildirildi. Ayrıca, Suriye Kadın Lobisi ve iki gazeteci ile iki aktivist tarafından bildirilen 28 ek kaçırılma vakası daha Af Örgütü’ne ulaştı. Bu vakalardan 14’ü serbest bırakılırken, geri kalanların akıbeti bilinmiyor.

Amnesty, bu vakaları telefon görüşmeleri, mesajlaşmalar, aileler tarafından yayımlanan video tanıklıkları ve fidye taleplerine dair belgelerle çapraz doğruladı.

BM Suriye Soruşturma Komisyonu da 27 Haziran’da yaptığı açıklamada, kimliği belirsiz kişiler tarafından en az altı Alevi kadının kaçırıldığını ve daha fazla kaçırılma vakasına dair güvenilir raporlar aldığını duyurdu. Komisyon, bazı vakalarda soruşturma başlatıldığını ifade etti.

Amnesty, Mayıs ayında Suriye İçişleri Bakanı ile yaptığı görüşmede Alevi kadınların kaçırılması konusunu gündeme getirdi. Bakan, ilgili birimlere talimat verdiğini söylese de, örgütün 13 Temmuz’da gönderdiği mektuba – ön bulgular ve soru önerileri içeren – henüz yanıt verilmedi.

Gündüz vakti kaybolan kadınlar

Altı vakada, kaçıran kişiler ya da mağdurlar aileleri telefonla arayarak ya fidye talebinde bulundu, ya da hayatta olduklarına dair kanıt sundu. Bir aile, kaçırılan yakınına dair kanıt aldıktan sonra fidye ödemesine rağmen kadının serbest bırakılmadığını belirtti.

Bazı vakalarda, kadınların zorla evlendirildiği bildirildi. Örneğin evli olan iki kadın, ailelerine ulaşıp boşanmak istediklerini ve kaçıran kişiyle evlendirildiklerini ya da evlendirileceklerini söyledi.

Bir vakada, 18 yaş altı kız çocuğunun fidye için kaçırıldığı, ardından Suriye güvenlik güçlerinin “evlendirildiğini” söylediği belirtildi. Amnesty bu evliliğin ailesinin onayı ve yargı izni olmaksızın gerçekleştiğini ve Suriye yasalarına aykırı olduğunu belgeledi.

Başka bir vakada, mağdurun saçlarının, evlenmeyi reddettiği için kaçıran kişi tarafından kesildiği açıklandı.

Amnesty, bu kaçırma ve zorla evlendirme vakalarının insan kaçakçılığı kapsamına girebileceğini belirterek, mağdurların korunması, faillerin yargılanması ve mağdurların desteklenmesi için yetkililere çağrı yaptı.

Yetkililer sorumluluğunu yerine getirmedi

Belgelenen tüm sekiz vakada aileler yetkililere resmi başvuruda bulundu, ancak yalnızca bir vakada bilgi alabildiler. Bir aile, kaçıran kişinin telefon numarasını güvenlik güçlerine vermesine rağmen, aylar geçmesine karşın bir gelişme olmadığını söyledi.

Bazı vakalarda, polis ve güvenlik güçleri aileleri suçladı, delilleri ciddiye almadı ya da küçümsedi.

Fidye taleplerinde bulunan kişilere ait bilgiler güvenlik güçlerine verilmesine rağmen herhangi bir adım atılmadı. Serbest bırakılan kadınların aileleri ise faillerden ya da yetkililerden intikam alınmasından korktukları için konuşmayı bıraktı. Bazı durumlarda, mağdurlar kaçırılma olayını inkâr etmeleri yönünde uyarıldı.

Callamard şöyle konuştu:
“Yetkililer, cinsiyete dayalı şiddeti önlemek ve cezalandırmakla yükümlüdür. Suriye’deki tüm kadınların korkusuzca, şiddetten ve ayrımcılıktan uzak yaşama hakkı vardır. Bağımsız ve etkili soruşturmalar derhal başlatılmalı, sorumlular hesap vermeli, mağdurlar onarıcı adaletle desteklenmelidir. Aksi takdirde bu bir insan hakları ihlalidir.”

Kaynak: https://www.amnestyusa.org/press-releases/syria-authorities-must-investigate-abductions-of-alawite-women-and-girls/

Exit mobile version