Samandağ’da beton santraline karşı basın açıklaması: Yıkım kararına rağmen faaliyete devam ediyor, şirket kollanıyor

Samandağ Ekoloji Platformu, kentin tam ortasında kurulan beton santraline karşı bir basın açıklaması düzenledi. Beton Santrali ayrıca Meryem Karaçaylı ilkokuluna 200 metre mesafede bulunuyor.

Samandağ Belediyesinin aldığı yıkım kararına rağmen faaliyetine devam eden santralin şirket sahiplerinin, santralde çalışan işçileri kullanarak tehditler savurduğu iddia edildi.

Samandağ Ekoloji Platformu, açıklamasında ‘tüm itirazlara, şikayetlere ve dilekçelere rağmen yapılan eylemlere ve belediyenin aldığı yıkım kararına rağmen hala varlığı kendi yasalarına bile aykırı olan bu santral çalışmaya devam edecek midir?’ sorusunu sorarak yetkili kurumların adım atmayarak şirketi kolladığını hatırlattı.

Samandağ Ekoloji Platform’unun açıklamasının tamamı şu şekilde:

Basına ve Kamuoyuna,

Bugün beton santralinin yaşam alanlarımıza kurulmasına karşı yaptığımız açıklama 5. basın açıklaması olacak. Neden? Çünkü tüm şikayetlere, dilekçelere, başvurulara rağmen kaymakamlık, valilik, savcılık ve bakanlık hala harekete geçmediğinden.  Peki neden harekete geçmiyorlar?  Aslında hepimiz biliyoruz, devletin ve yetkili kurumlarının burada ortaya koydukları tutum bizlere karşı aldıkları ilk tutumları değil.

Hatırlayalım.

Deprem sürecinde bizler enkaz altındayken 4 gün boyunca kıllarını kıpırdatmadılar, deprem sonrası imar edilecek yerlerin hesabını yapıp projeler açıkladılar. Molozları aceleyle ve gelişigüzel bir şekilde kaldırıp yaşam alanlarımıza inatla, ısrarla döktüler. Depremde öldüğümüz-öldürüldüğümüz yetmemiş gibi en başta çocuklarımızın yaşamını, geleceğimizi kanser vakalarına, ölüme peşkeş çektiler. Halktan yana oluşturulan bilim kurulunun tüm uyarılarını hiçe sayarak ve kendi yasalarına dahi uymayarak bunu yaptılar. Barınma sorununu 1 yıl içinde çözeceklerinin sözünü verenler karşımıza rezerv yasası ile çıkarak yeni bir barınma sorunu oluşturup, yaşam alanlarımıza göz diktiler.

Şimdi de yine kendi yasalarına aykırı şekilde kurulan beton santrali, ısrarla yaşam alanlarımızın ortasında üretime devam ediyor. Meryem Karaçaylı ilkokuluna 200 metre mesafede çocuklarımızı zehirlemeye devam ediyor. Samandağ Belediyesinin aldığı yıkım kararının uygulanmasına karşı şirket sahipleri santralde çalışan işçileri kullanarak tehditler savuruyor. Bu tehditlerin nedeni karları uğruna çocuklarımızı- geleceğimizi zehirlemelerine karşı çıktığımızdan, biliyoruz.

Şirketin çalışan işçilerine buradan sesleniyoruz; yarın nasıl yaşayacağımızın hesabını yapmadan insanca yaşayabileceğimiz, doğamızı, çocuklarımızı, geleceğimizi koruyabileceğimiz bir yaşam mümkün. Yeriniz emeklerinizi sömüren ve sizlere üç kuruş daha fazla vermeyip kırıntıları reva gören patronların yanı değil insanca bir yaşam mücadelesi veren halkın yanıdır.

Kapitalist sömürü sisteminin koruyucusu devlet elbette ki halktan yana değil sermayeden yani şirketlerden yana tavır alacaktır. Onlara arka çıkarak halkın canı pahasına süreci sermayenin lehine yürütecektir. Deprem süreci bunun özetidir.

Buna benzer bir durum dün Artvin’in Borçka ilçesinde yaşandı. Artvin’deki Cankurtaran mevkiinde ormanlarını şirketlerin yağmasından korumak için dilekçelerle başvuruda bulunan köylüler, onlarca başvuruya rağmen yetkili kurumlardan hiçbir somut adım görmediklerini belirterek direnişe geçtiler. Tüm yasal itiraz sürecine karşın devletin hiçbir somut adım atmayarak kollamış olduğu şirketin proje yöneticisi tarafından direnen köylülere yönelik silahlı saldırı düzenlendi ve Reşit KİBAR adlı arkadaşımız yaşamını yitirdi.

Buradan soruyoruz, tüm itirazlara, şikayetlere ve dilekçelere rağmen yapılan eylemlere ve belediyenin aldığı yıkım kararına rağmen hala varlığı kendi yasalarına bile aykırı olan bu santral çalışmaya devam edecek midir?

Bizler yasal yolların tamamını tüketerek süreci bu noktaya getirdik. Buna rağmen kaymakamlık, valilik, savcılık, bakanlık yetkili tüm kurumlar adım atmayarak bu şirketi kollamaya devam etmektedir. Velilere, mahalleliye, gençlere, hayvan severlere, çiftçilere, ekolojistlere, çocuklarımızın sağlığı ve geleceği için sorumluluk hisseden herkese çağrımızdır:

Beton santralini kapatabilecek tek güç, direnişin gücüdür. Gelin bu direnişi hep birlikte büyütelim. Beton santrali nezdinde mahallelerimizde yaşamımızı ve doğamızı zehirleyen bütün santrallere, işletmelere karşı direnişe geçelim. Uygulanmayan yasalara karşı direnişin yasalarını hep birlikte yazalım.  Zehir saçan santrallerin önüne geçerek zincir oluşturalım, çalışmasını hep birlikte durdurup kapatalım!

Her zaman olduğu gibi… Bizi kurtaracak olan kendi kollarımızdır. Direnelim, kazanalım ve çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakalım.

SAMANDAĞ EKOLOJİ PLATFORMU