ANADİLİMİZ-2

Mahmut Ağbaht

Karıştırılan İki Oldu: ‘’Kod Karıştırımı’’ ve ‘’İkideğişkelilik’’

Arapçanın ikideğişkeli (Lehçe ve Standart Arapça) özelliğe sahip olması ayrı baskın dil Türkçenin lehçe üzerindeki etkisi ayrı konulardır. Birbiriyle karıştırmamak gerek. Elbette, meitdawşan (düşünüyorum), arqadaşiyyâti (arkadaşlarım) gibi Arapçalaştırılan sözcükler (kod karıştırımı) konusunda bireyler olabildiğince özenli olmalı. Yani, meitdawşan yerine meitfekker, arqadaşiyyâti yerine rfîqâti kullanmak gerekir. Ama lehçede özgün karşılığını bilmiyorlarsa o zaman bildikleri sözcüğü Türkçe olsun veya olmasın onu kullanmalılar. Kod karıştırmı oluyor diye konuşmamak anlamsız! Kod karıştırımına karşı yapabilecekleriniz vardır ancak konuşmama tutumunun doğuracağı kayıpları geri getiremezsiniz.

Dil konuşulmayınca ölür, başka dilden kelime alınca değil! Diller arası etkileşim kaçınılmazdır. Elbette Türkçe ve Arapça toplumsal olarak dengeli bir şekilde konumlandırılmamıştır. Bu nedenle, bu etkileşim Arapçanın aleyhine işlemekte ve ikidillikten tekdilliliğe doğru gidiş sürecinde bir yok oluşa sürüklenmektedir. Ancak bunu engelleyecek olan şey, ‘’lehçeyi küçümsemek’’, ‘’Arapça konuşmamak’’ kesinlikle değildir!

STANDART ARAPÇA ÖĞRETİLMELİ Mİ?

Elbette, evet. Bireyin Standart Arapçayı öğrenmesi sosyal, kültürel, ekonomik gibi birçok alanda kazanımlar elde etmesini sağlayabilir. Lehçeyi bilen birisinin Standart Arapça öğrenme sürecinde avantajlı olduğunu belirtmek gerek. Standart Arapçanın öğretilmemesi, kullanılmaması anadili için bir bakıma bazı toplumdilbilimsel riskler söz konusu olabilir.

BAZI RİSKLER

Standart Arapçanın öğretilmemesi, anadili/lehçeyi gitgide farklı-yeni bir dile dönüştürebilir. Lehçemiz, dilbilimsel olarak Suriye-Filistin bölgesi Arapça ana-lehçe koluna ait bir lehçe. Standart Arapçayla etkileşim yerine, baskın dil Türkçenin etkisiyle zamanla bu ana-koldan iyice farklılaşıp kırma anadili (creole) denilen bir dile dönüşebilir. Bu da zamanla tüm bölgede diğer lehçe konuşurlarıyla karşılıklı anlaşılırlığı ciddi derecede zor, belki de imkansız hale getirebilir. Böylece büyük bir coğrafyayla iletişimsel şanslar azalır. İkidilli olmanın olası sosyal, kültürel, ticari kazanımları sınırlanır.

Anadili kayması riski, ikidillilikten tekdilliliğe gidiş tehlikesi bunlar hepsi bu sürecin birey ve toplum açısından olumsuz sonuçlarından biri olabilir. Bu, kültürel mirasının taşıyıcısı, aktarıcısı, kimliğini kısaca insan-toplum için her şey demek olan anadilini kaybetmesi demek. Bu, çocukluk döneminden edindiği ikidille hayatında ikidilli olmanın zihinsel, sosyal, kültürel kazanımlarından yararlanma şansının tehlikeye girmesi demek. İkidilli bir dünyadan, tekdilli bir dünyaya hapsolma faciası, diyelim kısaca. (Not: Kaynakçaya son yazıda yer verilecektir.)

*Bu yazı, Ehlen Dergisi, Temmuz 2014 Sayı 2, sayfa 26’da yayınlanmıştır.